70'leri düşünün. Poker
oynarken, rahat ve görece iyi bir ruh halinde olmanız gerekir. Sıkılmaya veya
kendi kurallarınızı çiğnemeye başlarsanız, "Aman, nolacaksa olsun..."
diye düşünmeye başlarsanız, lütfen, DURUN!
Ne zaman oynayacağınızı
ve ne zaman bırakmanız gerektiğini öğrenmeniz, sizi avcıyken av olmaktan
kurtarır. Bir pronun oturduğu masaya tüm bankroll'unuzu koymak ne kadar
hoşunuza giderse, tilt halinde oynamak da o kadar gidecektir.
Sarhoş olsanız belki hoşunuza
gidebilirdi. Bankroll'unuzun tamamıyla Phil Ivey'nin karşısına
oturmak birkaç şişe bira içtikten sonra güzel bir fikir gibi gelebilir, o
sırada bile derinlerde bir yerde bunun doğru olmadığının farkındasınızdır. Tilt
halinde oynamak da Phil Ivey'nin masasında oturmak gibidir.
Kendinizi sınırlayın
Çoğu oyuncu, kariyerleri
ilerleyene kadar kendilerini bir oturuma hazırlamanın öneminin farkına varamaz.
Savaş çığlıkları atıp masayı bombardımana tutmanın modası çoktan geçti. Bir
oturuma başlamadan önce yapılacakların bir kontrol listesini hazırlayın.
Holdem Manager / Pokertracker çalışıyor mu? İşinize yarayacak tüm
çizelgeler elinizin altında mı? İhtiyaçlarınızı giderdiniz mi?
Bir "kaybı
durdurma limiti" belirleyin. Durum kontrolden çıkar ve kayıp limitinize
ulaşırsanız, derhal seansı bitirin.
Önce kendinize kazanıp ilerleme
kaydetmek mi istediğinizi, yoksa canınız sıkıldığı için mi bi seans
yaptığınızı ve bunun önce hazırlık mı yaptığınızı sorun. Düşük limitlerde
eğlenebilirsiniz. O zaman bile, sadece gerçekten eğlendiğinizde oynayın.
by atesikus
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder